HAZRET-İ ALİ MURTAZA NIN VEFATI

[SEVGİ]

hepimizinde bildiği üzere tanrının bir sözü vardır:zahmet ve eziyet meydanı ata rüzgarlarının estiği gül bahçesidir. ve fena kılıcı,bekaa suyu akan çeşmesidr.yani kafirler elinde ölmek hayat suyunun karanlıkda buluınduğuna işarettir,ve kafirler elinde bela kılıcından şehadet şerbeti içmekden ibarettir.hz.muhammedin bir sözü vardır ya hani:Ali bendendir bende Ondanım ve nezdimde harun ve musa gibidir ben ilim şehriysem Ali de onun kapsıdır demiştir.yani bu sözüyle Ali murtaza nın beğenilmiş ahlakının ve güzel huylarının vasfını tarif etmek insan ihatası dışındadır.hz.ALi la ilahe illallah sözleriyle şehid olmuştur.lakin ibni kavmi ise bu şeyriyarin sancağının altından çıkıp La hükmü illallah demiştir
ve sekiz bin namertle birlikte kendilerine başkumandan seçip hz.ali nin aleyhine baş kaldırmıştır.ne zaman hazreti ali nasihatlarde bulunsa yada cemaate güzel sözler söylese karşı tarafın inadı hergecen gün dahada arttı.ve ali den istekleri şu olmuştur.hazreti ali den şama gidip muharebe etmesini ve bu isteğini de kabul etmesi üzerine barış etmesi etmemesi üzerine ise harb çıkarcağı konusunda hazreti ali yi tehdit etmişlerdir.lakin Ali bu teklifini kabul etmedi ve Ali de eğer harbi siz çıkarırsanız ben o şekilde sizinle harb ederim demiştir.ve bunu duyan kafir askerleri hazreti Ali ile savaşmışlardır ve hazreti Ali de zafere erişmiştir.o savaşda o kadar çok kan akmıştır ki o toprakalr dağ olsaydı yine o akan kanların önüne geçemezdi.ve düşman süvarisi yenilmiştir.zafer aşkına ise hazreti ali ye kandi halkından hediyeler gelmiştir ve aralarında birsi olan kendi katili yani ibni mülcem (ki o zamanlarda ali yandaşıydı Allah lanet eylesin) hediye olarak kılıcını vermek istedi lakin hazreti ali bunu kabul etmeyerek senin muradın bu kılıçla gerçekleşecektir deyip kılıcını almamıştır.ibni mülcem bu sözleri üzerine alınıp ali ye; ya emirülmüminim o zaman sana dokunacak ellerimi kestir der fakat ali günah işlenmden bunun mümkün olamayacağından bahseder.ve hazreti ali küfe ye fetih mektubu göndermek istemiştir.bunu ise ibni mülcem kendisi götürmek istemiştir..Ali bu yeklifini kabul ederek mektubu verir ve ibni mülcem küfeye gider.gittiği anda ise şenlikler düzenlenir ve eğlenceler yapılır.o sırada mülcem hükümet konağından kendi evine giderken bir evden ney sesleri duyar ve o evden güzel hatunların çıktığını görür ki aralarından birsini görmüştür ki onun gibi daha öncedenhiç görmeediğini anlar.ve o kadının adı kuttama dir(allah lanet eylesin)mülceme yaklaşarak der ki;adım kuttame dir dulum der.mülcem ise onunla beraber yaşamak istediğini belirtir.fakat kuttame bunun 3 şartla kabul olunacağından bahseder mülcem şartalarının sayılmasını ister ve kuttame;

1.şartının:üç bin dirhem altın istediğini
2.şartının :bir cariye istediğini ve
3.şartının ise hazret-i alinin öldürülmesini ister.

ibni mülcem 1.ve 2. şartalarının kabul edip 3.şartının ise çok ağır ve çok zor olduğundan bahseder fakat kuttame 3.şartının olmazsa kendisiylşe evlenemeyeceğinive ona karşı olan intikam ateşiyle yandığından bahseder.bunun üzerine mülcem bu teklifini de kabul eder.ve o sıralarda küfe halkı hazreti ali yi yanlarına getirmiştir.ve günlerden ramazan ayının 15.günlerden günü geldiğinde ali mescite ibadet etmek üzere gider ve mescite sakalının kanlarla boyanacağından bahsetmişttir.bunu duyan mülcem ali nin yanına gider ve yine ellerinin kestirmesini ister fakat ali günahını işlemeden bunun mümkün olmayacağından bahseder.yine ramazan ayının 19.gecesinde hazreti ali sabaha kadar ibadetle meşgul olmuştur ve imam hasan ve hüzeyine ölüm günün yakınlaştığından bahseder.imama hasan ve hüseyin bu sözlerinin üzerine telaşlı biçimde bunu kimin yapacağını merak eder lakin hazreti ali söylemez...ve yine ibadet amaçlı sabah mescite varıp 2 rekat namazı kılmaya başlamıştır ve o sırada mülcem ali nin yalnız olduğunu görünce mescite girer ve alinin birinci secdeden baş kaldırdığı anda kılıcı ile ile ali ye vurunca direk ali nin beynine denke gelmesiyle ali ''füzüt birabbilkabe''diyerek yere düşer.ve sakalı dediği gibi kan ile boyanır.o sırada küfe halkı ali nin cenazesini yerde görünce ağlamaya feryat etmeye başalrlar .oğulları da bunu duyunca mescite gelip gördüğü olay karşısında şaşırırlar..osırada mülcemim elinin kanlar içinde görülmesiyle cinayeti onun işlediğini anlarlar.ve hazreti ali o haldeyken;mülcemin kendisi yaşadığı sürece hapse atılmasını ve
ekmek ve aşdan kesilmemesini ister..eğer ali kendisi ölürse işte o anda onada bir darbe vurmasını ister.bu sözlerle mülcem hapse atılmıştır.
hazreti ali gözlerini göğe çevirerek;ya ilahi mahşer gününde 124 bin peygamberler ve evliyalar ruhları arş altında hazır duracakalardır der.ve halka ağlayıp feryat etmemelerini ister..ve günlerden ramazan ayının 21.gününde ise hazreti ali bekaa alemine göçmüştür.vasiyeti ise;mezarının garibeyn denilemn yerde zümrüt denilen taşın altına konulmasını istemiştir.